Ahlak Değerlerinin Çökmesi
Ahlak Değerlerinin Çökmesi konusu son yıllarda çok gündemde. Bozuk aile yapısı, saygı ve sevginin körelmesi, yapıcı aile unsurlarının bir anda yok olması ve internet dünyasının sosyal platformları yüzünden değişen insan vakti. İşte bu durumlar sayesinde elimizden uçup giden ve bizi arkasından baktıran bir sosyal yapı ile karşı karşıyayız. Ahlak kavramı, aslında din teriminden bile önce geliyor. Bu konuya şu açıdan bakalım isterseniz:
Yıllar Öncesine Gidelim…
Mesela televizyon ve internet erişiminin olmadığı yıllara.. Yani sene 1975-80 li yıllar. Bu yıllar benim çocukluğumun geçtiği yıllar olarak hafızamda güzel bir yerde duruyor öylece ve saygı ile de anıyorum o güzel ve anlamlı yılları. Basit gibi görünen ama muhteşem senelerde yaşamak bile gurur verici. Örnek vererek başlayayım:
Sabah uyanıp okula giderken, siyan önlük beyaz yaka giyerdik. Efsane giysilerle okulun yoluna düşerken servis aracı falan yoktu bile. Karda kışta güle oynaya, okulun önüne kadar gelirdik. Şarkılar söyleyerek geçerdi o uzun yollar. Düşünebiliyor musunuz? Bizi taciz etmesi muhtemel olan servis şoförleri ve ezilme tehlikesi geçireceğimiz bir kalabalık trafikten eser yoktu. Apartman aralarına kümelenmiş esrarkeşler, tinerciler, sapıklar, tacizciler ve katiller yoktu. Neden mi? Çünkü apartman bile yoktu o yıllarda. En yüksek yapı 3 katlı idi. Dolayısıyla, korku ve gölge diye bir kavram hakim değildi.
Mahalle bekçileri akşam ortaya çıkar ve düdük çalarak biz buradayız demeye getirirlerdi. Polislerden korkardık çünkü sert adamlardı. Suç işlemeye azimli ve uygun insanlar bile onlardan çekinirdi. Okula girdiğimizde öğretmenlerimize saygı duyardık. Onlar bizim idolümüzdü. Büyüyünce öğretmen olmak isterdik hepimiz.
Ahlak değerlerinin çökmesi ile alakalı hiç bir şey yaşamadık küçüklüğümüzde. Bizim temelimiz sağlamdı çünkü. Okulun bahçesinde oyun oynarken elimizde cep telefonu veya tablet olmazdı. Çünkü öyle bir aletin varlığını bile hayallerimizde süsleyemezdik. Bilemezdik öyle bir aletin varlığını.
Ailemizde bir saygı vardı. Anne baba özlemi duyardık en azından. İnsanların tat aldığı ne varsa onu yapmaya çalışmazdık çünkü biz gayet rahattık. Hayatımız bize kendine kendine ödüller verirdi. Sıra arkadaşımızla kavga etmezdik. Ona nefret duymazdık. Ahlaki değerlerin çökmesi ile ilgili hiç bir rahatsızlık duymazdık içimizde çünkü ahlaki değerlerimize yanlış yapacak bir terbiye almamıştık.
Yazar : SubaT
18.01.2020
SEBEBiYAT.NET
Bunu paylaş: Sebebiyata not Birak ❤
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
Yorumlar (3 Yorum)
Ahlak kavramı bir toplumun gittiği yönü belirler.
Geçmişe güzel bir yolculuk yaptık bu makale sayesinde. Emeğine sağlık SubaT
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?